ANKARA PURSAKLAR İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZ SAYIN MUSTAFA KILIÇGİL'İN '18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ ve ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ' MESAJI

İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZ SAYIN MUSTAFA KILIÇGİL'İN '18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ ve ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ' MESAJI

Çanakkale Zaferi'nin 107. yılında başta Çanakkale şehitlerimiz olmak üzere bin yıldır yaşadığımız bu mukaddes topraklar uğrunda canlarını seve seve feda eden kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi saygıyla, rahmetle ve minnetle anıyorum.

Malazgirt'te Alparslan, haçlılar karşısında Kılıçarslan, İngiliz haçlıları önünde Selahaddin-i Eyyubi, Kosova'da Murat Hüdavendigar, Niğbolu'da Yıldırım Beyazıd, İstanbul'da Fatih, Çaldıran'da Yavuz Sultan Selim, Plevne de Gaziosmanpaşa ne ise Çanakkale'de Mehmetçik o oldu.

Çanakkale Şehitlik mefhumunun silinmez altın harflerle tarih defterine nakşedilmesidir. Bugün Anadolu'da ocağı tüten her evin Kutsi hatırasında bir Çanakkale şehidinin olduğu muhakkaktır. Her aile bir Çanakkale yetimidir. Bu hal nesilden nesile intikal eden bir şeref madalyasıdır. Aziz şehitlerimizin kabirleri milletimizin sinesindedir.

Çanakkale muharebelerinde iki zafer birden kazanılmıştır. Bunlardan biri düşmana karşı zahiren kazanılan maddi Zafer, İkincisi ise ruh ve mana, fazilet ve fedakârlık, din, iman ve vatan sevgisi hususlarında yaşanan ve asla mazi olmayan manevi zaferdir. Bu zafer, Türk milletinin tarihindeki eşsiz bir şeref tablosudur. 

Çanakkale bir ruhtur,

Çanakkale bir bilinçtir. "Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela." olanı bilmektir.

Vatan'ın Bayrağın üzerine geleni bilmektir.

Yamyam sürüsünün bu topraklara niçin geldiğini bilmektir.

Medeniyet denilen maskara mahluku görmektir Çanakkale.

Çanakkale'de bir İslam vatanının üzerine gönderilen askerlerin yine Müslümanlar arasından devşirildiğini bilmektir Çanakkale bilinci.

Çanakkale her bir şehidin ruh dünyasını tanımaktır. Onlardan içimizde fısıltılar taşımak için adeta bir rabıta-i şehadet yapar gibi siperlere girmektir.

Çanakkale, Çanakkale toprağını "Vatan Alfabesinden" yeniden okumaktır.

Çanakkale diriliktir. Şehit şehit diriliğin destanıdır. Her şehitle bin kare dirilmenin destanıdır. Anaların duasıdır Çanakkale. Rabbin emanetine verilmiş "Ya şehid ol ya gazi" diye uğurlanmış evlatların boyunlarına takılmış hamaylıdır. Eşlerin hasretidir, yavukluların elini yüreğine basmasıdır, evlatların yetimliğidir. Ve bütün bunlara vatan için, bayrak için, İ'la-yı Kelimetullah için katlanılmasıdır. Bir hilal uğrunadır. 

Çanakkale Yemendir, Trablusgarptır, Kahiredir, Bağdattır, Bosnadır, İstanbuldur, Kırcaalidir, Kayseri'dir, Diyarbakırdır. 

Çanakkale Türktür, Kürttür, Boşnaktır, Çerkezdir, Araptır, Arnavuttur. 

Bizler, mazimizi yüreğimizde canlı tutmak zorundayız. Unutmayalım ki mazinin bittiği yerde millet biter, insan biter, iz'an biter. Millet tarihinden ibarettir, onu tarihinden sıyırırsanız geriye insan sürüsü kalır. Yeni eserler ve yeni nesiller mazi'nin devrettiği unsurların zenginliği nispetinde canlı güçlü ve devamlı olur. Milletlerin bekası hassas duygulu ve seviye kazanmış bir kalbe sahip olan nesiller yetiştirmekle mümkündür. Çocuklarına Çanakkale Destanını ninni yapan nesil, imanına, milletine ve bütün maddi manevi değerlerine sahip çıkacaktır.

Vatan müdafaasından maksat, ecdadın emaneti ve milletin haysiyeti olan toprakları korumakla beraber aynı zamanda o topraklar üzerinde yaşayan insanların dinini, imanını, canını, malını, namusunu da muhafaza etmektir. Neticede bunların hepsini temsil eden bayrağın müdafaasıdır. Bu sebeple bayrak asla bir bez parçası değil bir milletin maddi ve manevi İzzet ve şerefidir. Tabii ki bu da bir Vatan coğrafyası üzerinde mümkün olacağından bu ulvi gaye "Vatan Müdafaası" olarak ifade edilmiştir.

Bu itibarla Çanakkale, Türk gençliğine Şehitlik ve gazilik ile yoğrulmuş iman idealinin talimgahı olmuştur. Gazilik ve Şehitlik bu millet için manevi bir ziyafetti. Ölmek Şehitlik saadeti, yaşamak ise gazilik şerefi idi.

"Allah yolunda öldürülenleri Ölüler sanmayınız; Hayır onlar diridirler rableri katında rızıklandırılmaktadırlar."(Ali İmran - 169)

Bu ilahi hakikat dolayısıyladır ki Allah yolunda öldürülenlere "Ölü" denmemiş "Şehit" denmiştir.

İngiliz ordu komutanı Orgeneral Hamilton'un: "Bizi Türklerin maddi gücü değil manevi gücü mağlup etmiştir. Çünkü onların atacak barutu bile kalmamıştı fakat biz, gökten inerek onlara yardım eden güçleri müşahede ettik." şeklindeki itirafı da bu gerçeği sergilemektedir.

Çanakkale'de sadece kahramanlık ve cesaret Destanı değil aynı zamanda sahip olunan yüksek manevi seviyenin bereketiyle bir Fazilet Destanı yazıldı. Tarih din ve vatan uğrundaki fedakarlığı onlardan öğrendi.

Çanakkale'de 7'den 70'e vatan müdafaası için can veren kahramanlarımızı, Aziz şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum. Berat Kandili'ni de idrak edeceğimiz ve Çanakkale Deniz Zaferi'mizin 107.yılını kutlayacağımız bu anlamlı günde Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, vatan uğruna canlarına feda eden şehit ve gazilerimizin aziz hatırası önünde saygı ve hürmetle eğiliyoruz. Şühedanın, Ruhları şad mekanları cennet olsun. Şehit kanlarıyla sulanmış Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz Ay yıldızlı Al bayrağımızın gölgesinde kıyamete kadar Payidar olsun.


MUSTAFA KILIÇGİL

Pursaklar İlçe Milli Eğitim Müdürü

 

Pursaklar Saray Fatih Mah. Gökay Sok.No1 Kat 3, 06145 Pursaklar/Ankara - 0312 5275733

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.